Esrar – Avrupa'daki mevcut durum (Avrupa Uyuşturucu Raporu 2024)

Esrar, Avrupa'da açık ara en yaygın şekilde kullanılan yasa dışı uyuşturucu maddedir. Kullanım yaygınlığı, tedavi talebi, uyuşturucu yakalamaları, fiyat ve etki, zararları ve daha fazlası dâhil olmak üzere Avrupa'da esrar için güncel durumun en son analizini bu sayfada bulabilirsiniz.
Bu sayfa Avrupa Uyuşturucu Raporu 2024’ün bir parçası olup, Avrupa’daki uyuşturucu durumuna ilişkin EMCDDA’nın yıllık genel bakışıdır.
Son Güncelleme: 11 Haziran 2024
Avrupa esrar piyasasındaki değişikliklerin politika ve uygulama üzerindeki etkilerinin anlaşılması önceliğini sürdürüyor
Esrar, Avrupa'da açık ara en yaygın şekilde kullanılan yasa dışı uyuşturucu maddedir. Esrar kullanımına ilişkin ulusal anketler genel olarak Avrupalı yetişkinlerin tahminî %8'inin (15 ile 64 yaş arası 22,8 milyon kişinin) son bir yıl içinde esrar kullandığını göstermektedir. Bununla birlikte en son ulusal verilerde rapor edilen kullanım düzeylerinin ve eğilimlerinin değişken yapıda olduğu görülmektedir (bkz. aşağıdaki Esrar kullanımının yaygınlığı ve kalıpları). Aynı zamanda, bu uyuşturucunun kullanımına iyi şekilde nasıl müdahale edileceği konusunda tartışmalar sürmekte ve bazı ülkeler düzenleyici yaklaşımlarını değiştirmektedir. Esrar piyasasında da önemli gelişmeler görülmektedir. Tüm bunlar birlikte ele alındığında esrar tüketiminin farklı kalıplarıyla ilişkili potansiyel zararların yanı sıra bunun politika ve uygulama üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için acil bir ihtiyaç olduğu anlamına gelmektedir.
Hangi müdahalelerin etkili olduğunu daha iyi anlamaya ihtiyaç vardır.
Avrupa Birliği’ndeki yetişkinlerin yaklaşık %1,3’ünün (3,7 milyon kişi) her gün veya neredeyse her gün esrar kullandığı tahmin edilmektedir. Bu grup, bu uyuşturucuyla ilişkili sorunlar yaşama olasılığı en yüksek olan gruptur. Esrar kullanımı; kronik solunum semptomları, esrar bağımlılığı ve psikotik semptomlar dâhil olmak üzere çeşitli fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına neden olabilmekte veya bunları şiddetlendirebilmektedir. Ayrıca çalışmalar, düzenli esrar kullanımının daha düşük eğitim başarısıyla ve ceza adaleti sisteminde yer alma riskinde artışla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur. Sorunlar çoğunlukla kullanımın başladığı ilk aşamalarla, yüksek potansiyelli ürünlerle ve daha düzenli ve uzun süreli kullanım kalıplarıyla ilişkilidir.
Bununla birlikte, esrar kullanıcılarının yaşadığı sorunların türlerinin yanı sıra esrarla ilgili sorunlar nedeniyle yardım arayan kişiler için uygun yönlendirme yollarını ve etkili tedavi seçeneklerini oluşturan unsurları daha iyi anlamaya ihtiyaç vardır. Esrarın Avrupa'daki tüm uyuşturucu tedavisi başvurularının üçte birinden fazlasından sorumlu olduğu bildirilmektedir. Esrar kullanıcılarına sağlanan ve doğrudan ceza adaleti sisteminden kısa müdahale veya yönlendirmeleri kapsayabilen çok çeşitli müdahaleler bulunduğundan bu bulguyu yorumlamak kolay değildir. Esrar sorunları olanlara sunulan hizmet türlerini daha iyi anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Ancak mevcut bilgiler, bilişsel davranış terapisi gibi psikososyal tedavilerin yaygın olarak sağlandığını ve e-sağlık müdahalelerinin (çevrim içi müdahaleler) giderek daha ulaşılabilir hâle geldiğini göstermektedir.
Esrar kullanımıyla ilişkili zarar riskinin değerlendirilmesi, tüketiciler tarafından bulunabilirlik potansiyeline sahip esrar bazlı ürünlerin görünüşte artan çeşitliliği nedeniyle karmaşıktır. Bunlara yenilebilir esrarlı ürünler, yüksek etkili ürünler ve çeşitli türevler dâhil olabilmektedir. Bu çeşitlilik, bir bireyin esrar kullanımıyla ilgili sorunlar yaşama riskini etkileyebildiğinden daha fazla araştırma yapılması ve düzenleyici kurumların dikkat etmesi gereken bir alandır.
Genel olarak, esrar sorunları nedeniyle ilk kez tedaviye girdiği bildirilen kişi sayısı 2019 yılına kadar nispeten sabit kalmış, daha sonra pandemi sırasında düşmüş ve 2022 yılına kadar çoğu AB Üye Devletinde pandemi öncesi seviyelere dönmemiştir (bkz. aşağıdaki Esrar kullanımına yönelik tedavi başvuruları). Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, veri kalitesi ve kapsamına ilişkin sorunların, bu gözlemin dikkatle yorumlanması gerektiği anlamına geldiğidir.
Yakalamalar, kaçakçılık yollarının çeşitlenebileceğini gösteriyor
Genel olarak kenevir ürünleri yakalamaları 2022’de tarihin en yüksek seviyelerde olmaya devam etmiştir. Bu da bu uyuşturucunun yüksek oranda bulunabilirliğine işaret etmektedir (bkz. aşağıdaki Esrar piyasası verileri). Bununla birlikte Avrupa Birliği’nde yakalanan kenevir reçinesinin toplam miktarı, büyük ölçüde İspanya tarafından bildirilen ele geçirme vakalarındaki azalma nedeniyle önemli ölçüde düşmüştür. Bunun, İspanya yetkililer tarafından alınan kaçakçılıkla mücadele önlemlerine yanıt olarak Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya esrar reçinesi ticareti yapanların tedarik yollarındaki değişikliği yansıtması mümkündür. Bu bağlamda 2019’dan bu yana İspanya’da yakalanan bitkisel kenevir hacmindeki önemli artış da belirtilmesi gereken ilginç bir husustur. 2022 yılında Avrupa Birliği’nde yakalandığı bildirilen tüm reçinenin %69’unun, tüm bitkisel kenevirin %47’sinin ve toplam kenevir bitkisi sayısının %81’inin İspanya’da olması, bu ülkenin hem esrar kaçakçılığı için geçiş bölgesi hem de üretim alanı olarak oynadığı önemli rolün altını çizmiştir. Bununla birlikte Avrupa Birliği’nin başka yerlerinde de önemli miktarda kenevir üretimi yapıldığını belirtmek önemlidir. Son zamanlarda gerçekleşen büyük yakalamalar, İspanya’nın Avrupa piyasasına girecek reçine için geçiş ülkesi olarak oynamaya devam ettiği rolü vurgulamaktadır. Örneğin 2023’te İspanyol yetkililer, sahte domates paketlerinde gizlenen ve Fransa’ya kaçırıldığından şüphelenilen 22 ton kenevir reçinesi yakalamıştır (bkz. Şekil 2.1).


Fotoğraf: Guardia Civil ve Policía Nacional.
Bu uyuşturucunun yeni ürünleri ve formları mevcut olsa da bitkisel kenevir ve kenevir reçinesi hâlâ en yaygın bulunan formlardır. Avrupa Birliği’nde yakalanan kenevir reçinesi miktarları bitkisel kenevirden daha fazla olmakla birlikte bu durumun kenevir reçinesinin bulunabilirliğine veya kullanımına yönelik tedbirlerden ziyade sınır ötesi kaçakçılığı engelleme tedbirlerindeki savunmasızlığı yansıttığı düşünülmektedir. Mevcut bilgiler, bitkisel kenevirin çoğu ülkede daha yaygın olarak bulunan uyuşturucu formu olduğunu göstermektedir. Bitkisel kenevir, hedeflenen tüketici piyasasının yakınında yetiştirilebilmekte, bu da tespit edilme riskini azaltabilmektedir. Yakalanan kenevir reçinesinin etkisi 2022’de artmaya devam etmiştir. Ortalama reçine örneğinin THC içeriği artık %25’in biraz altındadır. Bu oran tarihsel standartlara göre çok yüksektir ve özellikle erken yaşta kullanımla ilişkilendirildiğinde potansiyel olarak yüksek sağlık risklerine neden olmaktadır. Buna karşılık yakalanan bitkisel kenevirin ortalama etkisi birkaç yıldır %10 THC civarında seyretmektedir.
Avrupa’ya giren esrar yakalamalarının tespitindeki endişe verici bazı yeni gelişmeler, kaçakçılık yollarının çeşitlendiğini ve engelleyici çabalar için giderek artan bir zorluk yarattığını gösterebilir. Örneğin Belçika'nın Anvers limanında Pakistan menşeli 4 ton esrar reçinesinin yakalanması da bunlar arasındadır. Üstelik bu durum Fas’ın Avrupa esrar piyasası için tek reçine kaynağı olmadığının da kanıtıdır. Bazı AB Üye Devletleri esrar kaçakçılığının posta sistemleriyle ve giderek artan bir şekilde bazıları Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada ile bağlantılı ticari hava yollarıyla yapıldığını bildirmiştir. Kuzey Amerika’dan deniz yoluyla daha büyük miktarlarda bitkisel kenevir gönderilebileceğine dair göstergeler bulunmaktadır. Bu durum, uyuşturucunun yeni formlarının ortaya çıkmasının yanı sıra Avrupa dışındaki düzenlemeye tabi esrar piyasalarındaki gelişmelerin gelecekte bu uyuşturucunun Avrupa Birliği içinde bulunabilirliği üzerinde giderek artan etkileri olabileceğine dair endişeleri artırmaktadır.
Değişen esrar piyasaları uyuşturucu politikaları için yeni zorluklar yaratıyor
Avrupa’da mevcut kenevir ürünlerinin çeşitliliği artmaktadır. Bu durum yasa dışı uyuşturucu piyasası için söz konusudur. Düşük seviyelerde THC maddesini, kenevir bitkisinden elde edilebilecek CBD gibi diğer maddeleri ya da her ikisini birden içeren ürünlerin ortaya çıktığı tüketici pazarı için de bu durum geçerlidir. Yasa dışı uyuşturucu piyasasında, yüksek etkili ekstraktların ve yenilebilir esrarlı ürünlerin bulunabilirliği özellikle endişe vericidir ve hastane acil servislerine başvuran akut uyuşturucu toksisitesi vakalarıyla bağlantılıdır. Buna ek olarak, yasa dışı piyasada kenevir olarak satılan bazı ürünlerin saflığının etkili sentetik kannabinoidlerle bozulmuş olabileceğine dair endişeler bulunmaktadır. Bu sentetik kannabinoidler hakkında daha fazla bilgi için bkz. Yeni psikoaktif maddeler – Avrupa’daki güncel durum.
Bazı yarı sentetik kannabinoidler de son zamanlarda Avrupa’nın bazı bölgelerinde ticari piyasaya çıkarılmıştır. Bunlar, uluslararası uyuşturucu sözleşmeleri kapsamında kontrol edilmeyen düşük THC’li kenevirden (kendir) elde edilen kannabidiolden üretildiği düşünülen maddelerdir. Muhtemelen en sık karşılaşılan yarı sentetik kannabinoid hekzahidrokanabinoldür (HHC), ancak yakın zamanda hekzahidrokanabiphorol (HHC-P) ve tetrahidrokanabiphorol (THCP) de bazı AB Üye Devletlerinde ticari olarak bulunabilir hâle gelmiştir. Bu maddeler, esrarın sözde “yasal” alternatifleri olarak satılmakta ve bu alandaki düzenleyici zorluklara yenilerini eklemektedir. HHC’nin insanlardaki etkilerine ilişkin bilgiler sınırlı olmakla birlikte psikozla bağlantılı bazı raporlar dâhil olmak üzere çalışmalar ortaya çıktıkça endişeler artmıştır. Çekya’nın Toksikoloji Bilgi Merkezi, Haziran 2022 ve Şubat 2024 arasında HHC konusunda 170’den fazla istişare kaydetmiştir. Vakaların çoğu, sakızlı ayılar gibi yenilebilir yiyecekler tüketen çocuklar dâhil olmak üzere gençleri içermiştir. Nisan 2024 itibarıyla HHC, en az 18 AB Üye Devletinde kontrollü uyuşturucu olarak listelenmiştir.
Bazı AB Üye Devletleri dinlence amaçlı esrar kullanımına yönelik politika yaklaşımlarını değerlendirerek veya değiştirerek esrar reçinesi ve bitkisel ürünlere erişim için çeşitli yollar açarken Avrupa genelinde esrara yönelik politika yaklaşımı da daha çeşitli hâle gelmektedir. Malta, Aralık 2021’de kâr amacı gütmeyen ortak yetiştirme kulüplerinin yanı sıra esrarın evde yetiştirilmesine ve özel kullanımına ilişkin yasa çıkarmıştır. Lüksemburg Temmuz 2023’te evde yetiştirmeye ve özel kullanıma, Almanya ise Şubat 2024’te evde yetiştirmeye ve kâr amacı gütmeyen kenevir yetiştirme kulüplerine izin veren yasalar çıkarmıştır. Çekya da düzenlemeye ve vergiye tabi bir dağıtım sistemine yönelik planlarını açıklamıştır. Bunun yanı sıra, AB üyesi olmayan İsviçre, bazı şehirlerdeki belirli sakinler için satış veya diğer dağıtım sistemlerinin pilot denemelerine izin vermeye başlamıştır.
Hollanda da bu alandaki yaklaşımını gözden geçirmektedir. Hollanda’da esrar ekilmesi, satışı ve bulundurulması cezai suç olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, en fazla 5 gram olacak şekilde küçük miktarlarda esrarın belirli kriterleri yerine getiren esrar kafelerinde (“coffeeshops”) 18 yaşından büyük yetişkinlere satışına on yıllardır tolerans gösterilmektedir. Bu toleransın politika hedeflerinden biri de esrar piyasasını diğer uyuşturucu piyasasından ayırmaktır. Bu yaklaşımla ilgili endişelerden biri, esrarı hâlâ yasa dışı piyasadan temin etmek gerekmesi ve dolayısıyla suç gruplarının bu ticaretten faydalanmasıdır. Hollanda, bu sorunu ele almak için 10 belediyede kapalı bir esrar tedarik zinciri modelini pilot olarak uygulamaktadır. Düzenlemeye tabi tesislerde üretilen esrar, esrar kafelerinde (“coffeeshops”) satışa sunulmaktadır.
Esrara yönelik ulusal yasal yaklaşımlar hakkında daha ayrıntılı bilgi, EMCDDA’nın 2023 tarihli Avrupa’da esrar yasaları: politika oluşturma için sorular ve cevaplar raporunda bulunabilir.
Temel veriler ve eğilimler
Esrar kullanımının yaygınlığı ve kalıpları
- En son anketlere göre (Şekil 2.2) geçtiğimiz yıl 15 ile 34 yaş arası AB nüfusunda esrar kullanımının %15’e (15,1 milyon kişi) tekabül ettiği tahmin edilmektedir ve erkeklerin kullanım bildirme olasılığının kadınlara göre tipik olarak iki kat daha fazla olduğu bilinmektedir. 15 ile 24 yaş arasındaki gençlerin tahminî %18,6’sı (8,8 milyon kişi) geçtiğimiz yıl ve %9,7’si (4,6 milyon kişi) ise geçtiğimiz ay esrar kullanmıştır. Yetişkinlerin (15 ile 64 yaş arası) yaklaşık %1,3'ünün (3,7 milyon kişi) her gün veya neredeyse her gün esrar kullandığı (yani bir önceki ay içinde 20 veya daha fazla sayıda gün uyuşturucu kullandığı) tahmin edilmektedir. 15 ile 34 yaş arasındaki gençlerin tahminî %2’si (2 milyon kişi) her gün veya neredeyse her gün esrar kullanmaktadır. Yetişkin kullanıcıların (15 ile 64 yaş arası) yaklaşık dörtte üçü erkek ve çoğunluğu (%54) 35 yaşın altındadır.
- Esrar kullanımındaki eğilimler ulusal düzeyde farklılıklar göstermektedir. 2021 yılından bu yana anketler yapan ve güven aralıkları bildiren ülkelerden 3 tanesi önceki karşılaştırılabilir ankete kıyasla tahminlerin arttığını, 8 tanesi tahminlerin aynı kaldığını ve 2 tanesi tahminlerin azaldığını bildirmiştir.
- 2021 Uyuşturucular Hakkındaki Avrupa Birliği Web Anketinde, katılımcılarının %95’inin son 12 ay içinde bitkisel kenevir kullandığını ve bu oranın kenevir reçinesi için %32, yenilebilen ürünler için %25 ve ekstraktlar için %17 olduğu tespit edilmiştir. Bu veri kaynağı ayrıca tüketicilerin bu uyuşturucunun birden fazla formunu yaygın olarak kullanıyor olabileceğini göstermektedir.
Bu veri gezginiyle, esrar kullanımının yaygınlığına ilişkin verilerimizi hatırlama dönemine ve yaş aralığına göre görüntüleyebilirsiniz. Haritaya tıklayarak veya açılır menüden bir ülke seçerek ülke bazında verilere erişebilirsiniz.
Notlar
Burada sunulan yaygınlık verileri, ulusal temas noktaları tarafından EMCDDA’ya sunulan genel nüfus anketlerine dayanmaktadır. En son veriler ve ayrıntılı metodolojik bilgiler için bkz. İstatistik Bülteni 2024: Uyuşturucu kullanımının yaygınlığı.
Bir ülke için en güncel verileri gösteren grafikler 2013-2023 yılları arasında yürütülen çalışmalara dayanmaktadır.
Genel nüfus için yaygınlık tahminleri: yaş aralıkları Almanya, Yunanistan, Fransa, İtalya ve Macaristan için 18-64 ve 18-34; Danimarka, Estonya ve Norveç için 16-64 ve 16-34; Malta için 18-65; İsveç için 17-34.
-
2023 yılında, karşılaştırılabilir veriler bulunan 51 şehirden 20’si atık su numunelerindeki kenevir metaboliti THC-COOH’nin yıllık oranda artış gösterdiğini bildirirken 15 tanesi düşüş bildirmiştir (Şekil 2.3).
Kırmızı = artış | Yeşil = azalma | Sarı = önceki değere göre sabit | Mavi = önceki veri yok
Her 1000 kişi için miligram cinsinden ortalama günlük THC-COOH miktarı. Çoğu şehirde örnekleme, Mart-Nisan 2023’te bir haftalık süre içinde gerçekleştirilmiştir.
İstatistiksel hatalar dikkate alındığında, önceki değerden %10'dan daha az farklılık gösteren değerler bu şekil üzerinde sabit kabul edilmektedir.
Kaynak: Avrupa Kanalizasyon Analizi Çekirdek Grubu (SCORE)
Veri seti ve analizin tamamı için bkz. Atık su analizi ve uyuşturucular - Avrupa’da çok şehirli bir çalışma.
Esrar kullanımına yönelik tedavi başvuruları
-
Avrupa'da 2022 yılında yaklaşık 58.000’i ilk kez olmak üzere 92.000 danışanın esrar kullanımıyla ilgili sorunlar nedeniyle uzman uyuşturucu tedavisine başvurduğu (tüm tedavi taleplerinin %36’sı) tahmin edilmektedir. Esrar, tedaviye yeni başlayan danışanlar tarafından başlıca sorun kaynağı uyuşturucu madde olarak gösterilmiştir, bu da Avrupa'da ilk kez tedaviye giren tüm danışanların %43’üne karşılık gelmektedir (Şekil 2.4).
Veriler, eğilimlerin dışında 2022 yılında veya geçerli en son yıl içinde başlıca uyuşturucu olarak esrar kullanan tüm tedavi katılımcılarını kapsamaktadır.
Tedaviye ilk kez giren kişilere ilişkin eğilimler 25 ülkeye dayanmaktadır. Sadece 6 yılın en az 5’i için veri bulunan ülkeler, eğilim analizine dâhil edilmiştir. Eksik değerler yakın yıllardan ara değer olarak eklenmiştir. COVID-19 kaynaklı hizmet aksamaları nedeniyle 2020, 2021 ve 2022 verileri dikkatli şekilde yorumlanmalıdır. Eksik veriler, İspanya ve Fransa (2022) ve Almanya (2019) için bir önceki yılın değerleriyle girilmiştir.
Hastane başvuruları
- Ulusal verilerin mevcut olduğu durumlarda, bazı ülkelerde hastane servislerine uyuşturucuyla ilgili olarak yapılan acil başvuruların büyük bir kısmını esrar oluşturmaktadır. İspanya’da 2021 yılında, 19 özerk topluluğun 16’sında bir hafta boyunca düzenli olarak yürütülen bir çalışmada bildirilen vakaların %44’ü (6.200 vakanın 2.700'ünden fazlası) bu uyuşturucuyla ilgilidir. Almanya’da 2021 yılında, hastanelere başvuran akut toksikasyon ve zehirlenme vakalarının %17’si (10.200 vakanın 1.700’ünden fazlası) esrar kaynaklıdır.
- Esrar, 2022 yılında Euro-DEN Plus hastane ağı tarafından en sık bildirilen ikinci uyuşturucu maddedir. Akut uyuşturucu toksisitesi başvurularının %29’u esrar kaynaklıdır (2021’de %25). Genellikle başka maddelerin varlığı da rapor edilmiştir, bu da uyuşturucu toksisitesi için başvuranların çoğunun birden fazla madde tüketmiş olabileceğini göstermektedir.
Esrar piyasası verileri
- 2022 yılında, AB Üye Devletleri 243.000 kenevir reçinesi yakalamasında 468 ton (2021’da 816 ton) ve 234.000 bitkisel kenevir yakalamasında 265 ton (2021’da 256 ton) ele geçirildiğini bildirmiştir (bkz. Şekil 2.5). İspanya tarafından bildirilen %52'lik bir düşüş neticesinde (2021’de 673 ton, 2022’de 325 tona), Avrupa Birliği’nde yakalanan toplam esrar reçinesi miktarı %43 oranında azalmıştır. Buna ek olarak, Türkiye 15.700 yakalamada 29,3 ton kenevir reçinesi ve 57.400 yakalamada 42,5 ton bitkisel kenevir ele geçirdiğini bildirmiştir.
- Avrupa Birliği’nde 2022 yılında yaklaşık 609.000 esrar kullanma veya bulundurma suçu (2021’de 566.000) ve 98.000 tedarik suçu (2021’de 100.000) bildirilmiştir.
- 2022 yılında Avrupa Birliği’nde kenevir reçinesinin ortalama THC içeriği %24,8 olup bu oran THC içeriği %10,1 olan bitkisel kenevirin iki katından fazladır. Endeksli eğilimler, reçinenin ortalama THC içeriğinin son 10 yılda iki katına çıktığını ve artmaya devam ettiğini, bitkisel kenevirin ise bu sürenin çoğunda genel olarak sabit kaldığını göstermektedir. Uyuşturucunun her iki formunun numunelerinin büyük ölçüde farklılık gösterebildiği belirtilmelidir.
AB+2, AB Üye Devletleri ile birlikte Norveç ve Türkiye anlamına gelmektedir.
Fiyat ve etki: ortalama ulusal değerler – minimum, maksimum ve çeyrekler arası aralık. Ülkeler göstergeye göre değişmektedir.
AB+2, AB Üye Devletleri ile birlikte Norveç ve Türkiye anlamına gelmektedir.
Fiyat ve etki: ortalama ulusal değerler – minimum, maksimum ve çeyrekler arası aralık. Ülkeler göstergeye göre değişmektedir.
Esrar hakkında ayrıntılı bilgi EMCDDA-Europol AB Uyuşturucu Pazarı: Esrar – Derinlemesine analiz ortak raporunda ve EMCDDA’nın Esrar: sağlık ve sosyal müdahaleler raporunda bulunabilir.
Kaynak veriler
Avrupa Uyuşturucu Raporu 2024 için tüm kaynak verileri (meta veriler ve metodolojik notlar dâhil olmak üzere) veri kataloğumuzda mevcuttur.
Bu sayfadaki infografikler, grafikler ve benzer öğelerin hazırlanmasında kullanılan bu verilerin bir alt kümesi aşağıda bulunabilir.
Genel nüfus anketleri ve atık su analizlerini içeren uyuşturucu kullanımının yaygınlığı veri tabloları (tüm maddeler)
Esrara özel tablolar dâhil olmak üzere diğer veri tabloları